0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Ahlaksızlık ve fırsatçılık! 

Soğan-patates muhabbetini geride bıraktık derken, bu sefer de biber-patlıcan muhabbeti sahnede yerini aldı!.. 

Her konuda söyleyecek sözleri olan zevât televizyon ekranlarında bildik yuvarlak laflarla ahkam kesmeye başladılar… İktidar erkanı kendi zaviyesinden, muhalefet camiası kendi zaviyesinden, üretici-tüketici kendi zaviyesinden, hedefe konan komisyoncu/aracılar kendi zaviyelerinden toplumu bilgilendirdiler(!). 

Her kesimin kendine göre argümanları vardı… 

Dinleyiciler ve izleyiciler, kimi dinledilerse tasdik anlamında kafa salladılar… Çünkü her kesim kendi gözlükleriyle meseleye bakıyordu… 

Sonuç?.. 

İktidar büyük illerde belediyeler eliyle tanzim-satış çadırları kurdu!.. 

Mesele çözüldü mü?.. 

Bu yöntemle çözülebilir mi?.. 

Sükut!.. 

Niye böyle oldu, niye şöyle oldu… sorularıyla uğraşıp, içi boş kelimelerle lakırdı etmenin anlamı yok!. 

Esas soru şu: Biz, nasıl bu hale geldik!. 

Evet, esas cevaplanması gereken soru, bu?.. 

 Hani, kendisi tok iken, komşusu aç olarak yatan bizden değildir, ilkesi… 

Hani, müminler bir duvarın tuğlaları gibidir, ilkesi. 

Hani, mümin kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, gerçekten iman etmiş olamaz, ilkesi. 

Hani, fırsatçılığı lanetleyen Allah Resulunun  ikazları… 

Ne oldu bize, ya hu!... 

Çocukluğumdan beri, mütedeyyin kimliği öne çıkmış birçok şehirde şahit olduğum Ramazan pazarları, yüreğimi hep derinden yaralamıştır. 

Ramazandan 3-5 gün öncesine kadar makul olan gıda maddelerinin fiyatları, Ramazanın  girdiği günden bayrama kadar en az bir buçuk, iki kata çıkardı!.. 

Ramazan fırsatçılığı ve oruç!.. 

Geleneksel anlayışımızdan birisi de, Allah orucu farz kılmış ki, zengin fakir-fukaranın açlık duygusunu tatsın, böylece durumundan dolayı hem Cenab-ı Hakk’a şükretsin, hem de fakir fukarayı gözetsin!.. 

Güzel olmasına güzel bir anlayış da!.. 

Gelgör ki zengin Müslüman bu anlayışı, fakiri keklemek için fırsata çevirmiş!.. 

Yazıklar olsun bize!.. 

Tüm İslam coğrafyasının hali bu!.. 

Ticari ahlak, dünyevi çıkar öylesine ruhumuza işlemiş ki, bu nedenle Allah’ın dini işimize gelmeyince dinden de vazgeçemeyince, dini kendimize uydurduk!.. 

Şu sol elle yemekten kaçındığımız gibi, şu domuz etinden kaçındığımız gibi, şu haram lokmadan niye kaçınamıyoruz!.. 

Hiç kimse, hiçbir gerekçenin arkasına sığınarak, kendine meşruiyet aramasın; 

Fırsatçılıktan kazanılan her kuruş, Cehennem korlarından bir kor olarak boğazına yapışacaktır! 

Afiyet olsun!.. 

Prof. Dr. Mehmet Çelik Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX